derviş,sofi,ilahi,ilahiler,dervişler,tarikat,tasavvuf,zikir,medine,mekke,zikrullah,mürşid,mürid,efendimiz,resulullah,salavat, en güzel ilahiler
  yakarisi
 

DERVİŞİN DUASI



Geçmiş zamanlarda yaşamış yoksul dervişin biri şu ilgi çekici hikâyeyi anlatır:
"Rüyamda Hızır aleyhisselamın dostu olan erenleri gördüm. Helâl olan ve hiç vebâli, sorumluluğu bulunmayan rızkı, yiyeceği nerede bula yım? diye sordum.
Birileri elimden tutup beni dağlara ormanlara götürdü, ormanlardaki meyveleri silkelediler:


-Bunları istediğin kadar yiyebilirsin, bunlar mânen tertemiz ve zahmetsizce elde ettiğin, helâl şeylerdir, dediler.

Onları yedim içim açıldı, sözlerimde öylesine güzellikler ve feyiz ler tecellî etti ki, dediklerim herkesi hayran bıraktı. Bunun üzerine şöyle duâ ettim:

"Rabbim bana halktan gizli özel bir ihsanda bulun," de dim.

Bunun üzerine söz söyleyemez bir hale geldim. Fakat öylesine hoş bir gönüle sâhip oldum ki anlatılma sı mümkün değil. İç dünyam alabildiğine zenginleşti. Kendi kendime:

"Cennette bundan başka bir zevk olmasa bile buna razıyım," dedim.

Bir gün şehre inmem gerekti. Ağaçtan topladığım birkaç meyveyi cübbemin cebine koydum, şehre doğru yürüdüm. Yolda odunculuk yapan derviş kılıklı birini gördüm. Bir yığın odunu yüklenmiş ormandan geliyordu:

"Mâdemki, ben böyle kolay bir rızka eriştim, şunlardan bir kaç tanesini de bu zavallı dervişe vereyim o da bu sıkıntıdan kurtulsun" diye düşündüm.

O derviş benim yanıma yaklaştı sanki düşüncemi okumuştu. Sırtındaki odun demetini önüme indirdi, dervişin hey betinden titremeye başladım. Şöyle dediğini işittim:

-Yarabbi duâları kabul olan has kulların hürmetine bu odun yığınını altına çevir!
Bir anda odunlar altına dönüştü. Bunu görünce kendimden geçtim. Bir hayli zaman baygın kalmışım. Uyandıktan sonra o der viş bu sefer de:

-Yarabbi ulu kulların yüzü suyu hürmetine bu odun ları eski haline getir! deyip duâ etti ve o sâniye odunlar eski haline geldi. Derviş de odunları yüklenip şehre daldı. Peşinden gitmek istedim fakat cesâret edemedim.
(Mesnevî, c. IV, beyit: 678 vd)
alıntı.
http://www.yazanel.com/upload/resimler/E2E_dervis1.jpg

Tarih sayfa sayfa yazılırken bir dervişin yakarışı duyulur yeryüzünde: ” Rabb’im bilmiyorlar, bu sırrını çözemiyorlar, onlar yalan ve hile kuruyorlar. Bu senin affetmenin  şanından olduğunu dahi  işitmiyorlar.” dedi derviş. Bir alaca kıyamet bir velvele ki sorma. Çarşı pazar pastırma, sucuk ile dolu, fakir karnını doyursun diye bir birtezgaha dizilmiş ki çemen kokusu mis gibi ortalığı sarmış. Nice fakirler bayram ediyor sanki kurban bayramı mübarek. Karnımı doyuran yaşasın, garipler artık doydu, aç kalmıyor.

Gördün ya fare ve köpek ne varsa leşlerden yapılan pastırma ve sucuk ne de lezzetli geliyor fakire. Oysa bilseydi yer miydi garip, bilseydi böyle bir oyuna gelir miydi o garib?

Derviş yemeyin yemeyin diyor, bir ayağı topal derviş. Topal ki aşktan bu topallık, kılmış gecelerce namazı bir kere. Gözleri az görür olmuş, uyumamış ki bir kere.

Almayın garipler yemeyin, yutmayın diyor, sanki sözü zülfükâr ki keskin kılıç. Bir o yana bir bu yana sözler savuruyor. Kendi sözleri değil ki mânâsı, sanki “O” hakîm söylüyor. Ama garipler duymaz karınları aç, bir oradan bir buradan yiyor.

Derviş ellerini bir masaya koyar ve yüksek bir sesle: “Hani yalnızca Allah’tan yardım dileriz diyenler nerede?” Deyince bir grup garib, dervişin bu sözünü işitince öğürmeye başlıyor. Sanki her yetmiş ikide bir kişi bu yana bu yana bu yana geliyor. Vah ki öğürmeler sürsün. Çünkü lokma az kalsın mideye düşüyor.

Açlık böyledir azizim, o lokma kimi zaman zehir kimi zaman murdar olsa da mideye düşer. Ama nerede o murdar olanı kusacak yiğit? Nerde o murdara tenezzül etmeyen fakir? Kalpler bir hastalık eseri olmuş, gök yüzü ağlar mı hiç? Yeryüzü bir Nil’e gebe olmuş, çareler çağlar mı hiç? Susmak nereye kadar dostum, derviş susar mı hiç? Sen bir o yana bir bu yanaa anlata dur, derviş duyar mı hiç? Tonlarca ağırlığın olsa bile, bir gönle de hapse gidersin, toprağı işitmediğin zaman o kalbin ağlar mı hiç? Ne Yunuslar gördü bu diyar, ne Veysellere tanık oldu, hepsi birer kuş oldular, aşık uçmadan varır mı hiç? Çıkart testini boşalt nefesini,bir nefes, tek celse de ruhun kurutulur mu hiç? Ah yavrum benim, cansız olmuş bedenin, elbet yeryüzü kanar ama, derviş kanar mı hiç?

https://sonderwish.files.wordpress.com/2009/07/dervis-1.jpg?w=652

 
  Bugün 58762 ziyaretçi (136142 klik) kişi burdaydı! Allah Razı olsun!..  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol