derviş,sofi,ilahi,ilahiler,dervişler,tarikat,tasavvuf,zikir,medine,mekke,zikrullah,mürşid,mürid,efendimiz,resulullah,salavat, en güzel ilahiler
  dervisliknedir
 
Dervişlik Nedir?

Hâce Azîzan (ks.) hazretlerinden dervişlik nedir?, diye suâl ettiler. Buyurdular ki:

"Her şeyden alâkayı kesip Hak Teâlâ'ya ulaşmaktır."

Bu tarikat mensuplarının büyüklerinden mübarek bir zâtın ağzından inci gibi dökülen sözlerdendir:

"Her kim ki, mâsivâdan kurtulup selâmet bulursa müslümandır. Her kim, nefsinin arzularını terk edip her şeyden feragat ederse iki cihanda mü'mindir." Zira mâsivâdan, nefsin hevâsı ve muradı olan her şey habîsdir.

Yine yukarıda zikredilmiş bulunan mübarek zâtın hikmetli sözlerindendir:

"Sen, yer, gök ve arş ü ferşi dolaştın, erişmek ve erişmemek kaydından kurtuldun. Görmek ve görmemek ümidinden de temizlenip bütün belâ ve âfetlerden kurtuldun farz eylesen, bu tarîkda sana kendi vücûd varlığından daha özge büyük belâ olmaz ve bu yolda, müridlerin murad temennisi gibi öldürücü zehir bulunmaz. İş odur ki, her şeyden, hattâ kendi vücûdundan da geçmektir."

Sahâbe-i güzîn (Allah onlann cümlesinden razı olsun) hazretlerinden bâzısı bâzısına "Gel seninle bir saat îman getirelim" derdi. Bu durum ona işarettir ki, bu yüce tarikatın talibi olanlar eğer birbirleri ile her defa sohbet etseler ve sohbetleri de bu yüce tarikatın ahvâline dair olsa, o sohbetde çok hayır ve bereket vardır. Ümid olunur ki, o sohbete devam etmek suretiyle hakikî îman ve İslama ulaşırlar.

Hazret-i Hâce (ks.)'nin halifelerinden Hâce Alâüddin (Allah kabrini nurlandırsın) hazretleri sohbetlerinde tekrar tekrar şöyle buyururlardı : "Birbirlerinizle sohbet edin. Sohbet sünnet-i müekkededir." Hak Teâlâ:

"Rabbinin nimetini anlat" (9) buyurur. Bu âyet-i kerîme ile mutlak in'âm edici olan Hazret-i Allah, Peygamberimiz sallâllahü aleyhi ve sellem hazretlerine "Sana lâyık görülen hidayet nimetimizi ve inayetimizi anlat ve rübûbiyet lütuflarımızı izhar eyle" diye emirde bulunmaktadır. Ayrıca yine bu âyet-i kerîmede, Hak celle ve alâ'nın muhabbet sıfatı ile Resûlüllah sallâllahü aleyhi ve sellem'in vücud cevherinin beslendiğine dair işaret vardır. Bir hadîs-i kudsîde şöyle vârid olmuştur:

Allah Teâlâ, Dâvud aleyhisselâma hitâb ederek "Ey Davudi Bizi dost edin. Ayrıca bizim dostlarımızı da kendine dost edin. Bizim kullarımızı da bize dost eyle" diye buyurdu. Dâvud aleyhisselâm:

"Yâ Rabbî! Seni dost edinmeye ve senin dostun olanları da kendime dost edinmeye gücüm yeter. Lâkin senin muhabbetini kullarının kalbinde peyda etmeye gücüm yetmez" diyerek aczini izhar eyledi. Bunun üzerine Hak celle ve alâ şöyle buyurdu:

"Ey Dâvud! Her ne vakit bizim nimetlerimizi kullarımıza şevk ve muhabbetle anlatıp açıklarsan, o zaman onların kalblerinde bizim muhabbetlerimizi peyda eylemiş olursun."


(9) Duhâ sûresi, âyet:11.


Şah-ı Nakşibend Yine buyurmuşlardır :

Dervişlik odur ki, dışı renksiz, içi cenksiz olur. Yâni dışı, arız olan renk infialinden değişmez ve içinde de kimse ile savaşmaz ve kimseye(müslümanlara) düşmanlık beslemez. Belki herkese karşı merhamet ve muhabbet üzere olur.

Hırka pûşiz sille-i ağyara tuttuk enseyi,
Kimseden incinmeyiz, incitmeyiz  kimseyi...

Enesüt-Talibin

XgülllX
 :aro2:

Dervişlik olaydı, tac ile hırka
Biz dahi alırdık otuza, kırka..

Yunus Emre Hz. (k.s.)

Ben Dervişim diyene, Bu yolda âr hiç olmaz
Derviş olanın gönlü, Çok geniştir, dar olmaz

Derviş gönülsüz olur, Sövene dilsiz olur
Dövene elsiz olur, Kimseden bizar olmaz

Derviş bağrı taş gerek, Gözü dolu yaş gerek
Koyundan yavaş gerek, Kimseye kızar olmaz.

Derviş ise bir kişi, Bulunmaz onun eşi
İyi geçinmek işi, Arada ağyar olmaz

Dervişin yok kimsesi, Yoksulluk sermayesi
Miskinlikten gayrisi, Ona asla yâr olmaz.

Er elini almışsa, Ona gönül vermişse
İkrar ile gelmişse, Gayri hiç inkâr olmaz

Yunus gördün sen eri, Bırak başka her piri
Bozma girdiğin yeri, Bunda tarumar olmaz.

Yunus Emre Hz. (k.s.)

“Dervişlik, elenmiş ve üzerine hafif su dökülmüş toprağa benzer. Ne üzerine basanın ayağını incitir, ne de o ayağa toz bulaştırır. Bu târif, dervişliğin kendisinin değil, sıfatının târifidir. Hakîkatte dervişlik, her zaman ve her işinde Allahü teâlâyı unutmamaktır.” Ahmed Satîha hazretleri ks.


“Dervişlerin yolu zikir, şükür, hizmet, ibadet, cömertlik, kanaat, tevhid, tevekkül, teslim ve tahammüldür. Bu niteliklere sahip biri pahalı elbiseler de giyse hakikatte ve mana itibariyle derviştir. Ama boşboğaz, beynamaz, hevasına tapan, nefsinin arzuları peşinde koşan, gündüzleri canının isteğini yerine getirmek için geçiren, geceleri gaflet uykusuna yatan önüne konulanı yiyen, ağzına geleni söyleyen bir kimse yırtık pırtık elbiseler de giyse rinddir, yani laubali ve keyif ehlidir.” (Sadi, Gülistan, İst., 1991, s. 125.)


 
  Bugün 58806 ziyaretçi (136209 klik) kişi burdaydı! Allah Razı olsun!..  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol